2 Ağustos 2014 Cumartesi

Hayal-i Kudüs

Bumerang olmuş hayaller, gerisin geri dönüyor. Saplanıyor tam yüreğimin üstüne. Ben pervasızca çekip alıyorum, bi daha hayal kurmayacağım nidaları çekiyorum ama olmuyor… bir deli rüzgar esiyor.. savururken beni düşlemeye başlıyorum yeniden… oldu bu sefer diyorum ve fırlatıyorum hayallerimi ümit tapınağına… bekle bekle bekle…
gelen istediğim değil gelen beklediğim değil gelen basıboş karanlıklar yine… ağlasam olmuyor feryat etsem gerisin geri dağlardan dönüyor… yankı  diyorsunuz ya siz buna yankı falan değil; dinlemiyor taşlar bile beni al sözlerini çek git dünyadan diyorlar…
oysa masumane bir kozanın kapısını yırtarken kimse demedi bana senin halin budur, çıkma dışarı… tırtıllığımı öldürürken demedi hiç biriniz kelebeklik sana göre değil, sürünmeye mahkumsun sen…mahkumum evet, sürünmeye ezilmeye…. Mahkumum beraatim yasak, idamım yakın…
soluduğum her hava deşercesine ciğerlerimi çaresizce tekrar çekiyorum bir nefes daha.. bir rüzgar bıraktığım karbondioksiti savururken semada bir yıldızı gösteriyor… fırlat bu sefer gidip getirecek onu bumerangın diyor; sahi mi demeye kalmadan yıldız da göz kırpıyor hadi diye… tamam geliyorum derken olmuyor yine… müsaade etmiyor koca gök yüzü sevgime ve kayıp gidiyor yıldız…
bir güvercin konuyor omzuma ve fısıldıyor bomba gürültülerini hiçe sayarcasına… burası Filistin ağabey, hayaller ahirete kaldı..kaybetme vakit ve bir taş daha al hadi.. tüm yıldızlar kaymadan ne olursun…